Yayınlar ->  Salih Baba Divanı ->

Gam günümdür gel eriş sultânım Allah aşkına 
Küsdün ise tez barış hubânım Allah aşkına 

Hasretinden yandı cismim ciğerim oldu kebâb 
Sâkiyâ sun badeyi atşânım Allah aşkına 

Bu derûnum bir aceb derde giriftar eyledin 
Rûz u şeb bu zâr ile giryânım Allah aşkına 

Derd ile Eyyûb'u geçtim hasret-i Yakûb'u da 
Kande göster Yûsuf-ı Kenan'ım Allah aşkına 

Âh u zarım duysa râhibler çilîpâdan geçer 
Pûte-i aşkında yandır canım Allah aşkına 

Nutkun enfâs-ı Mesîhâ nûr-ı Ahmed'dir özün 
Gizleme hep sendedir dermanım Allah aşkına 

Destigîrim olmaz isen Hazret-i Pîrim benim 
Berri bahri yandırır efgânım Allah aşkına 

Çekdiğim derdi belâyı Şeyh-i San'â çekmedi 
Söyle açsın babımı derbânım Allah aşkına 

Ben de Eyyub'un belâsın sevdiğimden çekmişem 
Bir canım var al sana kurbânım Allah aşkına 

Gezdi Salih senden özge bulmadı hâzık-tabib 
Pîr-i Sâmî ol benim Lokmânım Allah aşkına

Hubân = Güzel, sevgili (Mürşid).

Saki = İçki sunan. Mecazen mürşid veya ilahi aşkı hasıl eden.

Bade = İçki, içki kadehi. Tasavvufta ilahi aşka denir.

Atsan = Susamış, susuz.

Derûn = Içtaraf, kalb.

Giriftar = Yakalanma, tutuklanma

Rûzu şeb = Gece ve gündüz.

Zâr = Ağlayan, inleyen.

Giryân = Ağlayan.

Kande = Nerede.

Çilipâ = Haç, istavroz.

Pute = Pota, aşkın âleti.

Nutk = Söz, sohbet

Enfâs-ı Mesîha = Hz. İsa'nın ölüleri dirilten nefesleri, söz-leri.

Nur-ı Ahmed = Peygamberimizin nuru.

Destgir = Elinden tutucu.

Berri Bahr = Kara ve deniz.

Efgân = Figandan,iniltiler.

Şeyh-i San'â = San'â şehrinde şeyh olan Şeyh Abdurrezzâk.

Bâb = Kapı.

Derban = Kapıcı.

Hâzık-tabîb = Dirayetli ve erbab doktor (Mürşid).

 

Bu Sayfayı Sosyal Medya Hesabınızda Paylaşabilirisiniz