Yayınlar ->  Makaleler ->

Celil Atilla

 

Evliyaullahın Büyük Çoğunluğu Türkiye'dedir. İslam Aleminin Reisi Türkiye'dir. Türkiye Olacaktır.

Dede Paşa Bayburdi (K.S)

Dünya bir cadı kazanı gibi kaynıyor. Hıristiyan dünyası da cadı avına çıkmış zaten. 1. Dünya savaşında yön verdik­leri dünya için yeniden bir yapılandır­ma artık şart. Eski elbise yeni dünyaya olmuyor artık. Ortadoğu şekil değişti­riyor. Ortadoğu'da iktidarlık el değişti­riyor.

Osmanlı geleneğine sahip toprak­larda 1. Dünya Savaşı sonrası kurduk­ları diktatör rejimler ve bu bölgelerde hükmettikleri, güddükleri toplumlar geç de olsa, zor da olsa baş kaldırmaya başladı. Problem diktatörlük ile yöne­tilmeye karşı başlatılan halk uyanışı ve ardından gerçekleşen başkaldırı değil. Problem dizayn edenlerin bu yeni yapı­lanmayı elde tutma mücadelesi verme­sidir.

Ülkemiz demokratik bir ülke değil mi güya? Fark etmez. Dizayn edenler bu ülkeye bu şekilde bir rol biçmişler ise demokrat hizmetkar, demokrat uşaklar öngörmüşlerse, sistemin işlemesi adına bu argüman bir olumsuzluk doğurmu­yor. Bazen binlerce km öteden, bazen okyanus ötesinden kalkan ve inen elle­rin kurma kolları ayarlanıyor. 80 yıldır kayıtsız şartsız hakimiyeti kendinde sa­nan halk, sandık başına gidip 4 çeşit si­manın birini getirip ötekini götürüyor. Hepside siyasi sistemleri dizayn edenle­re hizmet ediyor.

Peki bu gün gelinen noktada yaşa­nanlar nedir?

Ülkemiz tarihi boyunca yaşanan en büyük darbe girişimine sahne olurken siyasi otorite sarsılmıyor. Borsa %10 değer kaybedip 10 gün sonra yeniden toparlanma aşamasına geçiyor. Ülke­mizde yargı artık meclisi kilitlemiyor. Kanunlar Cumhurbaşkanınca bekleti­lip bekletilip ardından Anayasa Mah­kemesine gönderilmiyor. Asker, üzeri­ne vazife olan olmayan her durumdan kendine görev çıkarmıyor. Son 3 aydır güneydoğudan bir tane şehit haberi gel­miyor.

Kızlar başlarını örterek üniversi­telerde ders sıralarında oturabilirken, kamu çalışanları için de haklı benzer mücadeleler baş göstermeye başlıyor. Çocukları kuran kursuna giderken kimse hesap vermiyor. Oğlu işe alına­cak babanın güvenlik soruşturmasında namaz kılar, hacca gitmiştir ifadeleri olumsuz referans olmuyor.

Kendi tankını, hava aracını yapar hale geldik. Uçağımızı, gemimizi yapar hakle geldik.

Bunlar hoş şeyler mi?

Ne münasebet, niye hoş olsun. Maa­zallah bunlar bu ülke insanının bu ülke­yi yönetmesi manasına gelir. Anandolu evlatlarının devlette kademe tutması, bu gün tutulan bu koltuklardan benzer simaların hiç inmemesi manasına gelir. Türklüğü beyazın tonlarına göre ayrışa­rak yönetici kadrolarını işgal edenlerin bu kadrolara bir daha yanaşamamaları manasına gelir.

Kendi savunma sanayisini kurmuş, kendi teknolojisini üretmek üzere olan bir Türkiye mi? Allah korusun...

Peki, ne oldu da bu noktaya geldik? Son on senede ne değişti?

İnanan, inandığını yaşayan insanla­rı bu halk seçti ve bu insanları iktidar yaptı.

Nasıl odluda kırıldı onlarca yıllık düzenin sağlam zemini? Nasıl müsaade edildi bu insanların iktidara gelmesine?

Cevabı çok basit: HİMMET.

Paşam Hz. nin kelamı haktır. Bü­tün evliyaullahın kelamının hak olduğu gibi.

"İslam Aleminin reisi Türkiye'dir Türkiye olacaktır."

Bu kelam yere düşer mi? Katiyen düşmez. Bu kelam zahiren tecelli ede­cek. Etmeye başladı bile.

Sadece ülkemizde değil, dünyada batıl düzen, batılın kurduğu düzen de­ğişiyor. Eski düzeni dizayn edenlerin güçlü olduğu malum. Ama kime göre güçlü? Ne kadar güçlü? Bu güce rağmen yeni oluşacak sistemde Türkiye nasıl li­der olacak? Bu, bu kadar kolay mı?

Evet kolay.

Nasıl kolay?

Cevabı çok basit: HİMMET

Büyüklerimiz giydirdi bu hırkayı, bu ülkeyi, yönetenlerin sırtına. Büyük­lerimiz tecelli ettirecek İSLAM ELEMİ­NİN REİSİ BİR ÜLKEYİ. BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYEYİ.

Himmet üzerimizden eksik olmasın inşallah.

 

Bu Sayfayı Sosyal Medya Hesabınızda Paylaşabilirisiniz